Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi mezunu dört arkadaş bugün aynı şirket çatısı altında geleceğin teknolojilerini üretiyor. Baykar Savunma’da çalışan Fatma Nur Ezber, Ecmel Demet, Havvagül Öztürk ve Rabia Saltık’la, yazılım geliştirme sürecinde yer aldıkları TB2 İHA, Akıncı TİHA ve Cezeri Uçan Araba’nın da sergilendiği Teknofest’te bir araya geldik. Mezunlarımızın kariyer hikâyelerini dinledik.
17-22 Eylül tarihlerinde İstanbul Havalimanı’nda gerçekleştirilen İstanbul Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali’nde (Teknofest) teknoloji yarışmaları ve eğlenceli aktivitelerin yanı sıra Türkiye’nin savunma ve havacılık sahasındaki becerileri de sergilendi. Sergilenenler arasında; insansız hava aracı teknolojilerine yönelik çalışmalar yürüten Baykar Savunma’nın milli imkânlarla geliştirdiği TB2 İnsansız Hava Aracı, Akıncı Taarruzi İnsansız Hava Aracı ve Cezeri Uçan Araba da vardı. Bu üç büyük projede yazılım mühendisi olarak çalışan Mühendislik Fakültesi 2018 mezunlarımız iş yaşamlarını anlattı.
“Uykusuz gecelerimin karşılığını şimdi alıyorum”
Biyomedikal Mühendisliği mezunu Fatma Nur Ezber öğrenciyken çalışmak istediği yerde, Baykar Savunma’da yazılım mühendisi olarak görev alıyor. TB2 İHA’nın ve Akıncı TİHA’nın yazılım geliştirme sürecinin bir parçası olan Fatma Nur, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nde aldığı uygulamalı eğitimin bulunduğu yere büyük katkısı olduğunu söyleyerek şöyle devam ediyor:
“Üniversitede yer aldığım projeler ve uygulama imkânları profesyonel iş hayatımı rahatlatan faktörler oldu. Uykusuz gecelerimin karşılığını şimdi alıyorum. Milli teknoloji hamlesinin bir parçası olmaktan gurur duyuyorum.”
“Hayalimin gerçekleşmesinde üniversitemin katkısı büyük”
Ecmel Demet de Biyomedikal Mühendisliğinden mezun olduktan sonra Baykar’da yazılım mühendisi olarak çalışmaya başlamış. Öğrenciyken Baykar’ın çalışmalarını yakından takip eden Ecmel, “İdeallerim ve hayallerim doğrultusunda burada işe başladım. Hayalimin gerçekleşmesinde üniversitemin katkısı büyük. Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nde aldığım uygulamalı dersler, projeler sayesinde iş dünyasının beklentilerini karşıladığımı düşünüyorum.” diyor.
Laboratuvar ortamında uygulamaya dayalı yürütülen mühendislik eğitiminin yanında hocaların öğrencilere olan ilgisinin ve proje geliştirmeleri noktasında teşvik edici yaklaşımlarının çok değerli olduğunu ifade eden Ecmel, teşviklerin de etkisiyle katıldığı yarışmaların, gönüllü stajların kendisine büyük deneyim kattığını söylüyor.
“Ürettiğim bilginin temelinde üniversitem var”
Bilgisayar Mühendisliğinden mezun olan Havvagül Öztürk ise dördüncü sınıfta stajyer olarak girdiği Baykar’da mezuniyet sonrası çalışmaya başlıyor. Öztürk, “Bugün iş hayatında ürettiğim bilginin temelinde üniversitede öğrendiklerim var. O temelin üzerine sürekli ekliyorum. Değerli hocalarımdan çok şey öğrendim. En başta da proje geliştirmenin ne denli önemli olduğunu… Şimdi bunun faydasını görüyorum.” diye konuşuyor.
“Ülkemizin hayal eden gençlere ihtiyacı var”
Rabia Saltık da Biyomedikal Mühendisliği 2018 mezunlarımızdan. Baykar ortaklığıyla kurulan Cezeri Yapay Zeka Robotik Teknolojiler Şirketi’nde proje mühendisi olarak çalışıyor. Onun için de milli bir projede yer almak gurur verici. Teknofest’te ilk kez görücüye çıkan Cezeri Uçan Araba projesinin özgün bir proje olduğunu söyleyen Rabia, “Ülkemizin hayal eden, üreten gençlere ihtiyacı var. Milli teknoloji hamlesi, bunu var etmek demek. Bu hamlenin içerisinde yer almanın yollarından biri üniversitede alınan eğitimden geçiyor. Ben dersler dışında laboratuvar ortamında da çok çalıştım. Uygulama konusunda bana destek olan birçok hocam vardı. İş hayatımda bunun olumlu etkilerini görüyorum.” değerlendirmesinde bulunuyor.